Tom Clancy's Rainbow Six: Lockdown - FULL - Torrent İndir - PC


Tom Clancy's Rainbow Six: Lockdown

RAR

[DEViANCE]

3.57 GB

Kısa yüklemenin ardından hemen menüye geliyoruz. Burada sistem ihtiyacımıza göre ayarlarımızı yapabiliriz. Benim tavsiyem, özellikle video ayarlarını biraz düşürmeniz. Sistemim iyice olmasına rağmen, gelen default ayarlar ile başladığımda makinam epey zorlandı. Burada tuş takımını, görüntü ve sesleri istediğimiz düzene getirdikten sonra başladım. İlk görevim bir otoparktan çıkmak idi. Çok kolay gibi duyuluyor. Evet gerçekten de kolay, ama sabretmeyi bilenler için. Benim gibi a Allahdeyip sürekli koşma modunda Rambo misali bir oraya bir buraya gidince, daha ikinci dakikada alnınızın ortasına konuk edeceğiniz bir kurşun ile ilk turu tamamlayabiliyorsunuz. adi biraz daha dikkatli olalım deyip yeni turunuza başlıyor, tüm katları temizleyerek en alt kata iniyorsunuz. Ama oradan çıkış yok. Zira buraya kadar gelirken katların arasındaki merdivenlere açılan bir kapıyı fark etmemişsiniz. Hemen geri dönüp, o kapıyı bulup içeri giriyorsunuz. Ara noktalarda kimi zaman karşınıza çıkan bilgilendirme noktaları gece görüş dürbünü ve hareket sensorunu nasıl kullanacağınızı öğretiyor. Ama benim gibi yapıp sadece kısa yol tuşlarını okuyup ortama dalmayın. Zira bu sefer de benim gibi piliniz bittiği için ölebilirsiniz. Tabi tüm bunları yaparken de kaydetme olayını hala kullanmadıysanız, her seferinde benim gibi baştan başlamanız son derece olasıdır.


Kısa bir öğrenme ve alışma süresinin ardından çok rahat hakim olmaya başlıyorsunuz. Hemen belirteyim ki Lockdown oynamak için öncekileri bilmenize gerek yok. Diğerlerinde olduğu gibi, Rainbow adında bir takımınız var ve bu takımla birçok teröristin üstesinden gelmeye çalışıyorsunuz. Toplam 16 görev var. Bunlar konsol versiyonu ile nerede ise aynı. Ama kimi zaman bazı değişimlere ve görev birleşimine uğramış. Oynadığım görevlerin tamamı büyük başarı ile tasarlanmış. Zira öyle elde makinalı koştura koştura gidip sadece aldığınız emri uygulamanız mümkün değil. Önce gerekli noktalara ulaşıp, yolunuzu açmanız gerekiyor. Görevlerin başında bulunan brifingler sayesinde yapmam gereken işi rahatça öğrenip uygulayabildim. Kimi zaman kapalı bir mekan ya da sokaklarda terörist avlayıp rehineleri kurtardım. Kimi zaman ise bomba imha ekibine eskortluk ederek onların görevini yapmasını sağladım.

Yukarıda da bahsettiğim gibi son sürat akan bir oyun olmasına rağmen siz onun tam tersine adım adım ilerleyerek çevredeki binaların üst katlarını dahi taramak zorundasınız. Zira toplamda 3 kurşun yeme hakkınız var ve inanın o kadar kolay tükenebilyor ki hiç fark etmiyorsunuz. Bu sebeple ekip lideri olarak adamlarınızı çeşitli noktalara gönderip onların size daha çok yardımcı olabilmesini sağlayabilirsiniz.

Standart bir FPSe olduğu gibi RS: Lockdowna da çeşitli silahlar bulunuyor. Bunları tek tek saymayacağım. Ama içlerinde benim favorilerim her zaman aynıları olmuştur. Desert Eagle ve MP-5. Bu silahları hakimiyeti ve nişan alması daha kolay olduğu için sevmişimdir. Desert Eaglen son derece gösterişli bir tabanca olması ile alakası yok yani. Ayrıca el ve sis bombası da kullanabileceğiniz yardımcı silahlar arasında. Tabi siz bunları kullanırken rakiplerimiz de armut toplamıyor. Bir keleşin namlusu ya da roketatardan çıkan bir füze ile burun buruna gelmeniz çok olası.

Bu noktada bir sorun ile karşı karşıya kalıyoruz. Ben mi keşfedemedim yoksa gerçekten yok mu anlamadım, elimizdeki silahın mermisi bittiğinde onu atıp yerdeki silahlardan birini alamıyoruz. Bu çok ciddi zorluklar çıkartıyor, zira çok mermi harcayan bir kişi iseniz oyunun ortasında silahsız kalabilirsiniz. Bu durumda yapacağınız tek şey adamlarınızı gerekli noktalara gönderip onların teröristlerini avlamasını beklemek oluyor. Sizin ve takımınızdakilerin silahları her zaman için bulundukları ortama uygun olmuyor. Bir shotgun ile uzak mesafedeki adama nişan alıp onu aşağı indirmek durumunda kalıyorsunuz ki bu da zor ama güzel özelliklerinden biri.

Yukarıda bahsettiğim hareket kontrol sensoru çok işe yarar bir alet. Bu sayede belli bir mesafeye kadar duvar ve kapıların ekrasındaki hareketleri görebiliyor ve daha temkinli yol alabiliyorsunuz. Kendinizi bir nevi Superman olarak hissedebilirsiniz. Ayrıca gece görüş dürbününü de gereken her noktada kullanmanızı tavsiye ederim. Özellikle loş ortamlarda, Splinter Celle yakalanan gizemi bu oyunda da hissedebilirsiniz. Gizlice düşmanınıza yaklaşıp onu safdışı bırakmanıza imkan sağlıyor.

Bu tarz oyunlarda en sevdiğim özelliklerden biri Co-op modudur. Lockdown da buna LAN üzerinden 4 kişiye kadar destek veriyor. 16 single player görevi arkadaşlarınız ile birlikte tamamlamak çok zevkli olacaktır. Ayrıca geniş haritalarda UbiSoft ya da LAN üzerinden multiplayer oynayabilmeniz mümkün. 16 kişiye kadar çok oyuncu desteği sunulmuş. Ne yalan söyleyeyim, 64 kişiye kadar destek veren Battlefield 2en sonra çok düşük geldi.

Yapay zeka, birçok oyunda beni en çok hayal kırıklığına uğratan öğelerden biri olmuştur. Rainbow Six serisinde bugüne kadar herhangi bir yapay zeka sorunu ile karşılaşmadım. Çok şükür Lockdowna da yok. Adamlar verdiğiniz emiri çok rahat yerine getirebiliyor. Bir duvar ya da bir kapının arkasında takılıp kalmıyorlar. Ama kimi zaman bir sahnede arkadaşları çatışmanın ortasında kalmışken, 1 metre ileride duvarın arkasında öylece bekleyebiliyorlar. Bu durumda hemen müdahale edip onları da saldırıya sokmanız gerekiyor. Ama bir olay varki çok hoşuma gitti. Sizde mutlaka oynarken fark edeceksiniz. Ekibiniz bir duvarın arkasına geldiğinde, önce yavaştan kafasını çıkartıp diğer tarafı kontrol ediyorlar. Hatta ondan sonra bir başka noktaya gitmelerini emrettiğinizde yine kontrol edip, etrafın güvenilirliğinden emin olduktan sonra emrinizi yerine getiriyorlar. Aksi durumda, düşmanı fark ettiklerinde hemen saldırıya geçebiliyorlar. Bir de demoda fark ettiğimiz bir sorun vardı ki giderilmesini ümit ediyorduk, ama olduğu gibi duruyor. Düşmanlarınız öldükten sonra bir taş misali yerde yatıyorlar. Üzerlerine ateş etsek bile herhangi bir hareket sergilemiyorlar. Evet onlar ile işimiz bitti belki, ama keşke etkileşim de devam etseydi.

Konsol versiyonları ile birlikte çıkan birçok oyun başarısız oldu. Gerek grafikleri yetersiz kaldı, gerekse hatalar ile doluydu. Ama bunların çoğunluğu hep grafik üzerine kurulu olan sorunlardı. Lockdown bunu aşmış ilk oyun olarak karşımda durdu. Geniş ortamlara rağmen iyi optimize edilmiş grafik motoru, sorunsuz şekilde makinamda çalıştırabildi. Bu tabi ki harika grafiklere sahip olduğu anlamına gelmez. Ama ışığa göre yön değiştiren gölge efekti olsun, patlamadan sonraki sis bulutu olsun, içine daha çok çekebilmek için güzel bir etkileşim katıyor.

Müzik çok fazla yok. Ama olan müzikler de çok başarılı. Kolayca havaya sokabiliyor. Çatışma sırasında ise kesiliyor ve sadece silah, bağırma ve telsiz sesleri ile başbaşa kalıyorsunuz. Kalitesi kesinlikle mükemmel. Ayrıca ortam ile etkileşimleri son derece iyi. Açık mekanlardaki sesler ile kapalı mekanlardaki sesler birbirinin aynısı değil. Ortama göre değişim yaşayabiliyorsunuz. Tüm bunların yanında dibinizde patlayan bir füze geçici sağırlık yapıyor ve belli bir süre hiçbir ortam sesini duyamıyorsunuz. Yavaş yavaş geri geliyor ve bu süre içinde ya korunabilmek için bir kenara kaçıyorsunuz ya da buna şansınız bile olmuyor ve gözünüze güvenip, düşmanlarınıza var gücünüzle saldırıyorsunuz.

Şu ana kadar hepinizin biliyor olmasına rağmen oyunun tam türünü yazmadım. Hani adettendir yazalım. Taktiksel Aksiyon-Strateji. Gerçi dile çok kolay gelmiyor ama bu kelimelerin en son noktasına kadar hakkını veriyor. Son aylarda yaşadığımız oyun kıtlığına son derece tatminkar bir son verebilecek Lockdown alın ve oynayın.





Minimum sitem gereksinimleri :

İşlemci: 1.5 GHz

RAM: 512 MB

HDD: 7 GB

Ekran Kartı: 64 MB


0 yorum:

Yorum Gönder

 
KÜNYE OYUN © 2010 | Designed by Trucks, in collaboration with MW3, Broadway Tickets, and Distubed Tour